Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

göze çarpan

См. также в других словарях:

  • ana yapı — is. 1) Bir yapı bütünü içinde yükseklik ve biçim bakımından göze çarpan, önemli bölüm 2) Kat mülkiyetinin uygulandığı binaların ana bölümü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anatomi — is., tıp, Fr. anatomie 1) İnsan, hayvan ve bitkilerin yapısını ve organlarının birbiriyle olan ilgilerini inceleyen bilim, teşrih 2) anat. Beden yapısı, gövde yapısı 3) mec. Bir şeyin oluşumunda göze çarpan özel yapı Toplumun anatomisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bariz — sf., Ar. bāriz Açık, göze çarpan, belirgin Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belirgin — sf. Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih Hüzünlü bakışlarının daha belirgin hâle getirdiği iri, siyah, ceylan gözleriyle ... alımlı da sayılabilirdi. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cicili bicili — sf. Göze çarpan süslerle bezenmiş, süslü Cicili bicili bir giysi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çinili — sf. Çinisi olan, çinilerle bezenmiş olan En göze çarpan yerlerinde de oymalı ya da çinili ocaklar vardır. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görünür — sf. 1) Görünen, gözle görülebilen 2) mec. Belli, apaçık göze çarpan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz alıcı — sf. Güzelliği ile ilgi çeken, alımlı, göze çarpan Burada vücudumu bütün göz alıcı çizgileriyle uzun uzun seyretmişti. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz yuvası — is., anat. Göz yuvarlarının içinde bulundukları kemik oyuklardan her biri, gözevi Bu profilin en göze çarpan hususiyetleri, alında, göz yuvasında ve çenede toplanmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parıltı — is. Parıldama, göze çarpan parlaklık Bütün gözler onun gittikçe artan parıltısıyla kamaşmış gibiydi. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • seçkin — sf. 1) Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide, mutena, elit Aralarında yurt çapında ün yapmış bilim adamları vardı, mühendisler vardı, kadın erkek seçkin aydınlar vardı. H. Taner 2) Bir toplumda gücü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»